Sunday, July 14, 2013

(GugukluhayaT) Aylarda Yapıllması Gereken 32 Öğüt;........G.............NEFİS MUHASEBESİ



Üç Aylarda Yapıllması Gereken 32 Öğüt;

1. Cumaya gitmeyenler cumaya gitmeye başlamalı.

2. Sadece Cuma kılanlar beş vakit namaza başlamalı.

3. Camiye cemaate gitmeyenler cemaate katılmalı.

4. Sünnî Müslümanlar, güvenilir bir akaid kitabı alarak itikadını tashih etmeli.

5. Herkes kendine yetecek kadar (doğru kitaplardan) ilmihalini öğrenmeli.

6. Gıybet nedir öğrenmeli ve dilini gıybetten korumalı, ölü kardeşinin etini yememeli. İnsanların gizli özel hayatını, saklı günahlarını araştırmamalı, tecessüs etmememli.

7. İsraf edenler israftan vazgeçmeli kanaatli, mütevâzı, iktisatlı bir hayat sürmeli. Kur'an, israf edenlerin şeytanın kardeşleridir buyuruyor.

8. Otomobili ihtiyacının üstünde lüks ve israflı bir araba ise onu satıp ihtiyacına göre bir oto almalı. Artan paranın bir kısmını zekat ve sadaka olarak dağıtmalı.

9. Her gün bir saat Kur'an okumalı, kıraati yeterli değilse dinlemeli. Ayrıca faydalı ve hikmetli kitaplar okumalı, içlerindeki bilgileri öğrenmeli ve hayatına uygulamalı.

10. Aylık maaşının, gelirinin 40'da birini Allah rızası için fakirlere, miskinlere peşinen vermeli.

11. Dualarının kabul edilmemesi şüphesine binaen duası makbul kimselerden dua istemeli.

12. Gururdan, kibirden, benlikten ateşten kaçar gibi kaçmalı.

13. Nefs-i emmâresinin kötü isteklerine hayır demeli, karşı koymalı.

14. Kötülükle çok emreden benliğine karşı büyük cihad yapmalı.

15. Sinirlenip öfkelenmemeli.

16. Kendisine kötülük eden Müslümanları afvetmeli ve karşılığında onlara iyilik etmeli, ikramda bulunmalı.

17. Şimdiye kadar haram ve şüpheli gelirle zengin olmuşsa onları ya hak sahiplerine geri vermeli, geri veremiyorsa hak sahiplerinin adına tasadduk etmeli.

18. Günde defalarca hüsn-i hâtime konusunda korkuyla ürperip ağlamalı ve Hak Teala'dan iyi sonuç (imanla ölmek) dilemeli.

19. Allahın kendisine ikram ve ihsan ettiği nimetlerin bir kısmını muhtaçlarla ve kardeşleriyle paylaşmalı.

20. Başkalarının karılarına, kızlarına kötü gözle bakmamalı.

21. İslama, Kurana, Sünnete, Şeriata aykırı tv. programlarını seyretmemeli. En doğrusu hiç tv. seyretmemeli.

22. İçinde riba ve faiz şüphesi olan hiçbir muameleye karışmamalı.

23. Yaptığı ibadetler ve iyilikler konusunda 'ucba düşmemeli.

24. Allahtan gereği gibi, hakkıyla korkamadığı için ağlamalı.

25. Bir iş yaparken, Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) nasıl yapmamı isterdi diye sormalı ve ona göre yapmaya çalışmalı.

26. Başta Efendimiz olmak üzere şefaat sahiplerinin (Allahın izniyle) yapacakları şefaatlere dahil olmak için çalışmalı.

27. Mü'minleri şirk ve küfürle suçlamaktan kaçınmalı.

28. Kendi kusur, günah, noksan ve hatâlarına bakmaktan ve üzülmekten başkalarınınkileri görememeli.

29. Cemaat, tarikat, hizip, fırka, grup, sekt, klik militanlığından, fanatizminden, holiganlığından tevbe edip bir daha yapmamaya kesinlikle niyet etmeli.

30. Muhterem ve gayr-i muhterem kimseleri erbab haline getirmekten, putlaştırmaktan son derece hazer etmeli.

31. Her sabah üç kere, her akşam üç kere besmele duasını okumayı âdet edinmeli ve bunu hiç terk etmemeli. (Euzü billahi mineşşeytanirracim BismillahirRahmanirRahim... Bismillahi hayrilesma... Bismillahillezi lâ yadurru ma'asmihi şey'un fil ard vela fissema ve hüvessemiül'Alîm...)

32. Allahın vermiş olduğu iman nimetine çok şükretmeli, imanını kayb etmekten çok korkmalı, imanını koruyacak tedbirlere ve sebeplere tevessül etmeli

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


NEFİS MUHASEBESİ


M.Zübeyir GÜNDÜZALP 
(1920-1971) 


*Herkese kendi âdeti hoş gelir.

* Fenalık ve iftiralara ne kadar fecî bir suretle mâruz kalınırsa kalınsın; mukabele-i bilmisil etmemek, tövbe ve istiğfara devam etmek, sabır ve tahammüle çalışmak öyle hâdiselerden ibret ve ders almak, mütecaviz ve müfterilerle uğraşmamak, yüksek bir ahlâk ve kemâlâtın şiarındandır. Enbiyalar, velîler, sulehâlar ahlâkı ile ahlâklanmaktır.

* Kendi nefsini daima kötülemek, kendi küçük kusurlarını büyük görmek, başkalarının büyük kusurlarını küçük görmek, yüksek bir fazilettir. Takvada, doğrulukta, edep ve ahlâkta kendisi azimetle amel etmeye çalışmak, başkalarının lâkaydlıkları ile meşgul olmamak veya ikaz ve hatırlatmakta mütevaziyane ve yumuşaklık göstermek büyük bir fazilet ve din kardeşlerinin dinine, hizmet edebilmek için semeredâr bir düsturdur.

* İnsan beşerdir, hata edebilir. Hususen küllî ve umumî bir dâvânın hizmetkârlarına yapılan taarruzların çokluğu, şeraitin (şartların) ağırlığı: dâvayı inkişaf ettirmek, hizmetin önüne çekilen dehşetli maniaları yıkabilmek için çeşitli hizmet şık ve şekilleri ararken, hepsinde yüzde yüz isabete muvaffak olmak' pek müşküldür.

* Böyle bir hengâmede müspet netice vermeyen tedbirleri o müdebbire söylemek lâzım iken, her ne sebeple olursa olsun, kat'iyyen başkasına söylememek ruh, kalb, akıl ve feraset eseridir. Bunun aksine başkalarına dert yanmak; safderunluk ve düşünce zaafının delilidir. Fayda vereceğim zanniyle fikrinde taannüd ve taassub göstermek zarar vermenin en bariz bir delilidir ki, bu da ahmaklığın gözlere görünecek derecede aşikâr olmasıdır. Zira ahmaklığın tarifi "fayda vereceğim niyetiyle zarar vermektir."

* Kendisinin bir rey ve fikir sahibi olduğu gururuna kapılan, asıl rey, tedbir ve vazife sahibi kimseleri kötüleyen, fakat kendisine toz kondurmayan bir kimse: "Herkes için birer kusur buluyorum; acaba kusursuz ben mi kaldım? Onlar benim aklımın ermediğini yakînen biliyorlar da, tehevvüre kalkışıp veya o sözü içime atıp nefsimin, arkadaşlarımın kusurunu veya aslında kusur olmayıpta benim kusur görmek ve başkalarına nakletmek hususunda zorlatıcı bir kuvvet haline gelmemesi için, benim yüzüme vurmamak edep ve hayasına mı riayet ediyorlar?.." diye bir mülâhaza yapsa, bir zararı bin zarara çıkaran dedikoduculuktan kurtulması mümkün olur.

* İyi olmanızı istiyorsanız evvelâ kötülüğünüze inanınız; kusurlardan kurtulmak istiyorsanız, evvelâ kendi kusurunuzu görüp, kendinizi kusursuz zannederken, kusurlu olduğunuzu müşahede ediniz.

* Bahtlı ve talihli kimse, başkasına va'z edilirken ibret alandır.

* Kusurlu, hatalı bir arkadaşımızın yanlışlarını yumuşaklıkla, hürmet ve tevazu ile yalnız ona söyleyiniz. Kabullenmezse dahi, ikinci bir kimseye onun hakkında gıybet etmeyiniz. Birisinin kusurunu, kusur düzelteceğim diye etrafa yaymak, şahsî kin, garaz, nefsin karışması gibi hallerin zorlamasının neticesidir. Veyahut fayda veriyorum zannıyle zararların üremesine sebeb olan bir safdillik ve bilememezliktir. Başkalara yaymak değil, dâima ve dâima ona söylemektir. Söylerken de: "Acaba, hakikaten ve bizzat nefsül emirde hata mıdır? Yoksa benim fikrime, görüşüme göre mi hatalıdır?.." diye insan kendini murakebe etmelidir.
*******************************************************************************************************************************************************



--
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email to gugukluhayat+unsubscribe@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at http://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/groups/opt_out.
 
 

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home


Real Estate