Monday, July 29, 2013

(GugukluhayaT) DERLEMELER..... VE YAŞAMIN GÜZEL RENKLERİ.....G

YENİ YAŞAMLAR...

  Yeni Yaşamlar
Düşlerinle, hayallerin karışmış bir hüzün
Sen hep yaşarken bir sürgündün..
Karanlık gecelerde kor ateş ararken..
Aydınlığın kendinde terk edilmiş bir hayat.


Günlerin ardında yarınlar olsada
Geçmiş yaşamların adı hatıra kalsada..
Sonsuz bir zaman var işte tam şu anda..
Yaşadığın dakikalar hep gerçek yaşam anında.


Şimdi sus sessiz bir seyrediş eyle alemi..
Yalanlar geride kaldı, düşün hak olan Rabbi..
Ne yılanların nankörlüğü nede kahpeliği..
Bir tek sen varsın birde, Rabbin merhameti.
   *

Oğuzhan İşleyen
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bana " Seni Seviyorum " Deme !
Deme İşte Arkadaş ..
İnanırım, Güvenirim ..
Ve İllaki Benden de Duyarsın
Dudaklarımın Arasından " Bende Seni " Karşılığını . .
... 
Ama Çok Merak Ediyorum ;
Sevişirken, Kaç Kişinin Kulağına Fısıldadın Bu Cümleleri ..
Kaç Kişiye Verdin Nefesini,
Kaç Dudak Islatıp, Isırdın Zevkden ..
Elin Kaç Saçı Okşadı Senin ?
Kaç Kişiyle Kan Ter İçinde Kaldın Günah Odasında !!

Hani " Farklıyım " Derdim ya ..
Galiba Tek ve En Büyük Farkım Bu Olsa Gerek;

" Ben Sevişmeden Sevdim Seni
546485_453404521354357_100000544385738_99571690_1807729092_n.jpg
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Her başarılı erkeğin arkasında elbette, anlayışlı ve destekçi birkadın vardır.” Fakat başarılı olmaya aday olup da eşi tarafından engellenenler de vardır...

Bir kadının en iyi hali ‘anne’ ve ‘kız kardeş’ halidir.” 

Belki kadınlar için de Bir erkeğin en iyi hali ‘baba’ ve ‘erkek kardeş’ halidir.” Yazacaklarım elbette beni bağlar. Tarafsız ve gözlemlerime dayanan bir bakışla ifade etmeye çalışacağımı her ne kadar ifade etsem de mutlaka konuyu doğal, mantıksal seyri içerisinde taraflı bulanlar olacaktır; buna “doğal kadın refleksi”de dâhildir. 

Daha önceki yazılarıma bakıldığında, kadınlara yönelik sıkıntıları, şiddet ve haksızlıkları da dile getirdiğim düşünüldüğünde, yazacaklarımın kadın düşmanlığından öte bir durum tespiti olduğu gerçeği öne çıkacaktır. Hatta kadınların da huzuruna hizmete edecek bir farkındalık çabası içerisinde olma hakkım teslim edilecektir.  Şimdi konumuza hızlı bir giriş yapalım. 

Kadınlarının Stres Topu Kocalar: Ailelerde en fazla huzur bozan noktalardan biri, hayatın her noktasında yaşadığı sıkıntısının hesabını kocasına soran kadınlardır. (Başka bir yazımda tersini de yazacağım.)“Neyin hesabı soruluyor.” diyenlere hemen birkaç örnek sıralaya bilirim. 

Mesela: Bir kadının evlenmeden önce ailesinin yanında yaşarken, anne babasına, “üzülmesinler”diye sormadıklarının hesabı. Anne babaya tanınan toleransın “kocaya” tanınmaması. Ya da söz konusu“baba” olunca, “İmkânlar bu kadar.” iken, “koca”mutlaka “yapmalı ve almalıdır.” Bu duygunun sebebi ise kocayı ve onun ailesini hep “dışardan biri” olarak görme gafletidir. Hal bu ki her değer kendi yerinde güzeldir. Hayatın birbirini tamamlayan değerlerini biri birine alternatif yapmak, taşları yerinden oynatmak, kimseye fayda sağlayamaz.  

Ailelerin Yarıştırılması Hesabı: Ta nişanlılık sürecinden başlayarak devam edegelen ve asla bitmeyen ama “sevgileri ve evlilikleri” bitiren, “Senin anan şunu dedi.” diğeri “yok benim anam onu dememişti.” vs. vs. gibi bitmek bilmeyen sığ, basit yarıştırmalar. 

“Her başarılı erkeğin arkasında elbette, anlayışlı ve destekçi bir kadın vardır.” Fakat başarılı olmaya aday olup da eşi tarafından engellenenler de vardır. Sayıları çok daha fazla olan ve engellenen erkeklerin, kırılan azimlerinin sebeplerini de irdelemek gerekmez mi?               

Fikirleriyle birçok insana yön vermiş, kılavuz olmuşTolstoy’un bile aciz kalabildiği bir durumdan bahsediyorum. Karısının gözünde “öteki” olan kocalardan bahsediyorum. 

Bu Ülke de ve Dünya’da şiddete uğrayan kadınların elbette yanında yer alacağız ama sesini çıkaramayan“kişiliğimi rencide eder” diyerek, yaşadığını dillendiremeyen ve bazen taşınamadığında cinnetlerle sonuçlanan “kadın baskıları” ne olacak. 

Eşinin “var”ını ve “yok”unu bilmeyen, buna anlayış gösteremeyen kadınların oluşturduğu “suçluluk duygusu” ile gelen yıpratılmışlıklardan bahsediyorum.

Bu baskılar daha çok, aşırı talepler ve hesap sormalar eşliğinde ki, “psikolojik baskı” şeklinde olduğu için, şiddetin aleni olarak cereyan ettiği durumlar kadar dikkat çekmemiştir. “Erkek kendisini savunabilir ama kadın savunamaz.” düşüncesi de meselenin dikkate değer olmasını engellemiştir.  

Kadınların Kocalarını Yakın Gömesi: Bana göre bütün bunların öne çıkan sebeplerinden biri de budur. Nasıl mı? Kadın düşüncesine göre en yakın sırdaşı olan kocası, kendisine en fazla katlanabilecek olan kişidir. 

Fakat “Bağırırım, çağırırım; bu, hakkım olarak görülecektir. Madem evlendik kahrımı, nazımı çeksin; seven kahrımı da çeker.” yaklaşımları biryere kadar. Çizgi aşıldığında, sabrın da sevginin de sonuna gelinebilmektedir.      

“Peki, çözüm nedir?” derseniz onunla ilgili de birkaç şey yazayım. 

Bir kere en önemli çözüm yolu, “yapıcı yaklaşım”dır. Birinin “ben kül yutmam” tavrıyla her yaklaşımı ve hatayı bir “gol” fırsatı gibi görmemesidir. Her hatayı görmemek, sıkıntılı ve yorgun anları hissetmek, empati yapmak çok önemlidir. 

Evlilikler de geçmişe takılıp kalmadan geleceğe odaklanmak en önemli yol açıcı düşünce olacaktır. Çünkü geçmişe takılıp kalanlar yeni fikir üretemezler. Düşünce üretmede “fikir kabızlığı” ortaya çıkar. Bu da ailelerin geleceğini, madden ve manen tehdit eder. 

“İnsanın kendindekini görmesi çok zordur.” her iki tarafında eksiklikleri olabileceğini bilmesi, “bugün ben görmedim, yarıda o görmez” demesi çok önemlidir. Hataları örtme bizim inançlarımızın, kültürümüzün şiarıdır. Fırsat kollamak, karşı tarafın da fırsat kollamasına yol açacağı için huzur ve güven duygularını zedeleyecektir. Elindeki güçlü yanları birkoz, bir aracı olarak görmekte hakeza öyledir. 

En başta kendime dayanışma, huzur, sevgi, tamamlayan olma duygularıyla yaşayabilmiş güzel örnekleri rehber edinmeyi diliyorum. Kültürel ve inanç değerlerimizden beslenen “Allah bir yastıkta kocaltsın.” duasıyla bütün evliliklere huzur ve saadetler diliyorum. 

Kadın ve erkeğin en iyi üçüncü halinin iyi bir eş”olma hali olmasını da temennilerime eklemek istiyorum.   

İsmail Öz / 

********************************************************************************************************************************************************************

--

--
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email to gugukluhayat+unsubscribe@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at http://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/groups/opt_out.
 
 

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home


Real Estate