Monday, July 22, 2013

(GugukluhayaT) ♫ ♪ ♫ ♪ -Yaşamak Bu Değil-ORHAN GENCEBAY.mp3.......G...... NASIL YAŞARIZ NEDEN ÖLÜRÜZ?

 NASIL YAŞARIZ NEDEN ÖLÜRÜZ?

 

Hücrelerimizin kökeni hakkında belirsizlik sürüyor ama yaptığımız, düşündüğümüz veya hissettiğimiz her şeyin tamamen hücrelerimiz tarafından belirlendiğinden emin olabiliriz. Hücrelerin bizim düşündüğümüzden çok ama çok daha zeki olduğunu ve bize daha birçok sürpriz sunabileceklerini her zaman hatırlamalıyız. Bir hücre topluluğunun evrimleşmesinin sonucu olduğumuzun farkına vararak, hücrelerimize saygı göstermeliyiz ve onların bize baktığı gibi biz de onlara bakmalıyız.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, besin girişini sınırlandırmanın, yani diğer bir deyişle daha az yemenin, çeşitli hayvanların ömürlerini önemli ölçüde uzatabileceğine dair kanıtlar elde edilmiştir. Biz insanlar da, daha az kalori alarak yaşlanmayı geciktirebileceğimize dair bazı kanıtlar vardır.

ABD’ndeki yetişkinlerin yarısından biraz fazlası, fazla kilolu ya da obezdir. Obezlerin DNA’ları üzerinde yapılan incelemelerin de gösterdiği gibi, obeziteyle ilişkilendirilen genler olmasına rağmen, bu genelde fazla yemekle ilgilidir. Obezite, yağ hücrelerinde bulunan aşırı yağa bağlıdır. Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi sayısız hastalık, bununla ilişkilidir.

Lewis WOLPERT’ın (*), insan bedenini ve esas olarak da yaşamın kendisini anlamamız için bize rehberlik eden, Ülkemizde ilk basımı Ocak 2012’de yapılan 241 sayfalık “NASIL YAŞARIZ NEDEN ÖLÜRÜZ-Hücrelerin Bilinmeyen Yaşamı ve Evrimi “How We live and why we die” adlı kitabını 13 sayfada derleyerek sizlerle paylaşmak istedim.

Derlemeyi zaman kısıtlaması nedeniyle okuma OLANAĞI BULAMAYACAK Kardeşlerime bir fikir verebilmesi amacıyla birkaç paragrafı aşağıya aktarıyorum:

*Kendimizin ve diğer insanların bazı eylemlerinin, özgür irademiz tarafından değil, genlerimiz ve hücrelerimiz tarafından belirlendiğini düşünmenin bir yanılgı olduğunu iddia edenler var. Genetik, iddia edildiği gibi kader değildir. Bu tür inançlara sıcak bakmıyorum: bu genlerin bizim için aslında ne yaptığını yanlış anlamak demektir ve kaderimizin büyük ölçüde genetik kalıtımımıza bağlı olduğunu kabul etmek de kolaycılık olur.

*Beynin bir bölgesini diğerinden ayırt eden şey, temel olarak sinir hücrelerinin sayısı ve nasıl bağlandıklarıdır; aslında bağlantı her şeydir. Embriyonik gelişim sırasında nöronların özel olarak bağlanmasından kaynaklanan beynimizin yapısal karmaşıklığından tamamen ayrı olarak, beynimizin bir kum tanesi kadar küçük bir parçasında bir milyar sinaps bulunur; beynimizdeki bir kum tanesinden kaç tane olabileceğini düşünün.

*İnsanın yağ miktarı, yağ hücrelerinin hem sayısının hem de boyutunun yansımasıdır. Genellikle kadınlarda erkeklerden fazla olmak üzere, bir miktar yağ hücresiyle doğarız. Bu yağ hücreleri, ileri çocuklukta ve erken ergenlikte artar ve bundan sonra oldukça sabit bir sayıda kalırlar. Yağ hücresi sayısı, obez çocuklarda zayıf çocuklardan çok daha hızlı bir şekilde artar, bu yüzden yetişkinlikteki obezite çocukluk obezitesiyle ilişkilidir. Bir yağ hücresi vücutta geliştiğinde, orada yaşam boyu kalır ve bazen eksilme olmasına rağmen, nadiren ölürler. Her ay yaklaşık olarak her yüz yağ hücremizden biri ölür ve yenilenir. Yağ yakılınca boyut olarak çok daha küçük hale gelirler; ama bu açgözlü hücreler beslenmek için hazır bekler ve tekrar yağlanırlar; bu nedenle de verilen kiloları geri almamak kolay değildir.

 

*Kadın ve erkek beyninde birçok yapısal farklılık vardır; erkelerin ve kadınların üreme konusunda farklı rollere sahip oldukları düşünüldüğünde bu, evrimsel açıdan mantıklıdır. Erkeklerde kadınların adet döngüsüne ve bunun psikolojik ve fiziksel etkilerine eşdeğer bir şey yoktur.

*Bir dili öğrenme becerimiz, eşleşme arzumuzda olduğu gibi, beynimizin oldukça özel bir niteliğini içerir. Birçoğumuz yılanlara karşı doğuştan bir korkuya sahibiz¸ ama hiçbir çocuk çok sık uyarılmasına karşın elektrik prizinden korkmaz.

*Bakteriler, 20 dakika içinde çoğalabilirler; böylece bir bakteri 11 saat içinde beş milyar yeni hücre üretebilir. Vücudumuzdaki normal vücut hücrelerimizin on katı bakteriyel hücre vardır. Bu müthiş sayılara rağmen, bakteriyel hücreler o kadar küçüklerdir ki, bize hiçbir şekilde görünmezler. Her konuştuğumuzda havaya binlerce bakteri salarız. Rahimdeki bebeklerde, hiç bakteri yoktur; ama doğduklarından kısa bir süre sonra bağırsakları, bu dünyadaki en yoğun bakteri nüfusuna sahip yerlerden biri haline gelir.

*Neredeyse bütün kanserlerin bir genetik temeli vardır ve DNA’mızdaki değişimlerden kaynaklanırlar. Ama yanıtlanması gereken bir soru var: sayısız bölünen hücremizde her gen ömrümüz boyunca birçok mutasyon geçirdiği halde, kanser bu mutasyonlara göre neden nispeten bu kadar nadir? Cevap, birkaç özel gen, muhtemelen on ya da daha fazlası, mutasyona uğradığında kanser ortaya çıkar ve gerçekleşmesinin yıllar alması, kanserin neden yaşlanmayla birlikte artan bir hastalık olduğunu açıklar.

*Çok sık sorulmayan bir soru ise şudur: “Ölüm ne zaman başlar?” Muhtemelen doğumda. Yaklaşık 2000 yıl önce Marcus Aurelius’un yazdığı gibi: “Bir insanın varlığının ne kadar geçici ve değersiz olduğunu düşün; dün embriyonken, bugün mumya ya da küldür.”

sevgi ve saygılarımı iletir, sağlık ve esenlikler diler, ZAFER BAYRAMI'nızı  gönülden kutlarım. 

Halit YILDIRIM

(*)Lewis WOLPERT: Seçkin bir gelişimsel biyoloji uzmanıdır ve Londra University College’da Tıp uygulamalı emekli biyoloji profesörüdür. Araştırmalarını büyük bir kısmı, embriyoda hücrelerin konumlarını nasıl bilebildiği ve uzuv gibi örüntüleri nasıl uluşturabildiği konularına yoğunlaşmıştır.

*****************************************************************************

                                              

 

 

 

 

 


--
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email to gugukluhayat+unsubscribe@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at http://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/groups/opt_out.
 
 

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home


Real Estate