(GugukluhayaT) 05-Cemevi gerginliği! - Alevilere Alevilik öğretmekten bir vazgeçseniz...
Cemevi gerginliği!
09 Eylül 2013
İstanbul ve İzmir başta olmak üzere yurt genelinde, dün Ankara Mamak’ta yaşananlara tepki yürüyüşleri vardı.
İstanbul’daki gösterilerin merkezi Sultangazi ilçesiydi.
Mamak’ta ve ODTÜ’de yaşanan olayları protesto etmek isteyen bir grup Sultangazi Gazi Mahallesi İsmet Paşa Caddesi’nde toplandı.
Çöp konteynerlarını devirip barikat kuran ve ateş yakan yaklaşık 100 kişi İsmet Paşa Caddesini trafiğe kapattı.
Bunun üzerine polis biber gazı ve tazyikli su iel gruba müdahale etti.
Polisin müdahalesine taş atarak karşılık veren grup ara sokaklara kaçtı.
İZMİR’DE ARBEDE ÇIKTI
Ankara’nın Mamak İlçesi’nde Cami- Cemevi ve Kültür Merkezi kompleksinin temel atma töreninde çıkan olaylarda yapılan müdahaleye tepki göstermek için çeşitli sosyal paylaşım siteleri üzerinden toplanan yaklaşık 500 kişi, saat 20.00 sıralarında, Alsancak Kıbrıs Şehitleri üzerinde bir araya geldi.
Grup, `Yeter Artık, Teksim, ODTÜ, Tuzluçayır, ÖZGÜRLÜK’ pankartı açarak, `Diren Mamak İzmir Seninle’, `Bu daha başlangıç müdahaleye devam’ `Her yer ODTÜ her yer direniş’ ve `Heryer Mamak heryer direniş’ sloganları eşliğinde yürüyüşe geçti.
Kıbrıs Şehitleri’nden Alsancak Limanı’na Kordon Boyu’ndan Plevne Bulvarı’na oradan da Şair Eşref Bulvarı’ndan da Basmane Meydanı’na gelen topluluk, buradan da AKP İlçe binasına yürümek istedi.
Yürüyüşe engel olmak isteyen polis ile grup arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.
Bu sırada gruptan bazılarının polise yumurta attığı görüldü.
Yapılan görüşmeler sonucunda polis grubun basın açıklaması yapmasına izin verdi.
AKP İlçe binası önünde toplanan grup adına Didem Tosun basın açıklaması yaptı.
Tosun, AKP’nin kendilerini asimile etmeye çalıştığını ileri sürüp, inançlarına karışmamaları gerektiğini söyledi.
Basın açıklamasının ardından bölgede bekleyen güvenlik güçlerine taş, yumurta ve şişe atıldı, polis araçlarına saldırıldı.
Güvenlik güçleri göstericilere müdahale etmezken, grup oturma eylemi yaparak yolu 15 dakika trafiğe kapattı.
Oturma eyleminin ardından tekrar yürüyüşe geçen göstericiler, Fuar Dokuz Eylül kapısı önüne geldi, “Kamu alanlarına para ile girmemiz kabul edilemez” diyen topluluk içeri girmeye çalıştı.
Bu sırada göstericiler ile polis ekipleri arasında kısa süreli arbede yaşandı.
Ellerindeki bayrakların sopaları ile güvenlik güçlerine saldıran gruba polis müdahalede bulundu.
Buna rağmen grup, ekipleri yarıp Fuar’a girdi, yoldaki çöp konteynırlarını da yola devirdi.
Tekrar yürüyüşe geçen grubu polis takip etmedi.
Fuar içinde yürüyüşünü sürdüren grup, Lozan kapısından çıktıktan sonra dağıldı.
TUNCELİ’DE AYAKTAYDI
Bazı sivil toplum örgütleri Ankara’daki cami ve cemevinin bir arada olduğu projeyi protesto etti.
Seyit Rıza Meydanı’nda toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, alkış ve ıslıklı protestoda bulundu.
BDP Tunceli İl Başkanı Ergin Doğru, Ankara’da cemevi, cami projesinin Aleviler üzerinde uygulanan asimilasyon olduğunu ileri sürdü.
(Ajanslar)
Alevilere Alevilik öğretmekten bir vazgeçseniz...
09.09.2013
E-Posta: rcakir@gazetevatan.com
Ruşen Çakır |
İzzettin Doğan ile Fethullah Gülen’in "ortak projesi" olarak biliniyor.
Dün bu konuda ilk adım atıldı ve Ankara Mamak Cami-Cemevi ve Kültür Merkezi’nin inşaatına törenle start verildi.
Törende Devlet Bakanı Faruk Çelik ile birlikte Prof.
Doğan da yer aldı ama bu projeye yönelik olarak yine bazı Alevilerden çok güçlü itirazlar geliyor.
Dün ağırlıkla Tuzluçayır Mahallesi’nde yaşanan olaylar da bu itirazları ciddiye almak gerektiğinin kanıtı.
Çünkü Alevilikle ilgili konularda "ben yaptım/biz yaptık, oldu!" mantığı son derece sakıncalı.
Dün bunu bir kez daha gördük, yaşadık.
Gülen’in Alevilik ilgisi
Yaşananları irdelemeye Gülen’in Alevilik ve Alevilere bakışıyla başlayalım.
Gülen’in Sünni kesimde Alevilik konusuna en fazla ilgi duyan, onlarla temas kurmak isteyen ve kuran isim olduğunu tereddütsüz söyleyebiliriz.
Örneğin İstanbul’da Gazi olaylarının ardından "Ben de aleviyim" demiş, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e cemevi açması için ricacı olduğu söylenmişti.
O tarihlerde Milliyet Gazetesi için sorularımıza yazılı cevap verdiğinde "Bütün Alevilerin ayaklarının altına başımı rahatlıkla koyabilirim" gibi iddialı bir cümle kurabilmişti.
Ancak söyleşinin tümüne bakıldığında http://www.rusencakir.com/Fethullah-Gulen-Butun-Alevilerin-ayaklarinin-altina-basimi-rahatlikla-koyabilirim/2065 Gülen’in Aleviliğin farklı yorumları arasında seçmecilik yaptığı, özellikle sosyalist sol ile yakınlık içinde olanları "gerçek Alevi" olarak kabul etmediği görülür.
Aslında Gülen’in tutumu, Türkiye’de gerek devletin, gerekse Sünni muhafazakârların çoğunun Aleviliğe bakışıyla örtüşüyor.
Tabii böyle bir perspektifi sürdürebilmek için Aleviler içinde muhatap sahibi olmak gerekiyor ki bu noktada karşımıza esas olarak Prof.Doğan ve onun kurucusu ve başkanı olduğu Cem Vakfı çıkıyor.
Alevilik içi ayrışma
Prof.Doğan ve Cem Vakfı, Türkiye’de 1990’lı yıllardan itibaren yaşanan Alevi uyanışı ve hareketliliğin kutuplarından biri, ama tek değil.
Onun gerek devlet, gerekse Sünni cemaatlerle kurmak istediği ve kurduğu ilişkiler, birçok başka Alevi kurum ve kişi tarafından kategorik olarak reddediliyor.
Sonuçta bir Alevinin "doğru" gördüğüne diğerinin "yanlış" dediği nice olay yaşandı, yaşanıyor ve yaşanacağa benziyor.
Burada devletin ve Gülen başta olmak üzere bazı Sünni muhafazakâr şahsiyetlerin temel yanlışı, Aleviliğin ne olduğu/olması gerektiği tartışması ve tabii ki rekabetinde, farklı Alevi kurumlarına eşit mesafede durup onları kendi sorunlarını çözmede yalnız bırakmak yerine, taraflardan birini alenen destekleyip, sunduğu bazı imkânlarla onu diğer Alevilere karşı daha avantajlı duruma getirmeye çalışmaları.
Hâl böyle olunca, diğer Alevi kurumlar, devletin ve Sünni cemaatlerin tercih ettiği Alevi şahsiyet ve kurumları bir tür "Truva atı" olarak görüyor ve geliştirilmek istenen her türden projenin esas amacının "Aleviliği ve Alevileri Sünnileştirme" olduğuna inanıp karşı çıkıyorlar.
Beyhude sentez arayışı
Hükümetin başlattığı "Alevi açılımı"nın tıkanmasının ana nedeninin yine "Aleviliği Alevilere bırakmama" inadı olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle Suriye krizinin iyice tırmandığı ve bölgemizde mezhep çatışması riskinin arttığı bir dönemde devlet ve etkili Sünni cemaatlerin, Aleviler arasındaki tartışmalarda taraf tutmaktan vazgeçmeleri, Alevilere yönelik olarak zaten yıllardır var olan ötekileştirmeyi kuvvetlendirici tutum ve davranışlardan uzak durmaları gerekiyor.
Tabii bir de Alevilere aleviliği öğretme, onları Sünnileştirme veya Sünniliğe yaklaştırma çabalarının beyhude olduğunu da artık kabul etmeleri şart.
Bu noktada Alevilik konusunun önde gelen uzmanlarından Prof.
Ahmet Yaşar Ocak ile yaptığım ve 6 Eylül 1998 tarihli Milliyet’te yayınlanan söyleşinin http://www.rusencakir.com/Alevi-Sunni-sentezi-olamaz/86 başlığı yeterli olabilir: "Alevi-Sünni sentezi olamaz"
a45UyF587661-201307301451-05
^^^^^ - vvvvv
zaryop:jaro
Kendinizi ve karsinizdakini iyi taniyorsaniz sizin icin tehlike yok demektir. Kendinizi iyi bilmenize ragmen karsinizdakini yeterince tanimiyorsaniz yine de kazanma sansiniz vardir. Ancak ne kendinizi ve ne de karsinizdakini bilmiyorsaniz o zaman her savasta tehlike ile karsi karsiyasanizdir.Sun Tzu
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot. |
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home