Monday, September 9, 2013

(GugukluhayaT) 05-Haluk TEMEL - Türkiye'nin 3 saatte girebileceği Şam'a ABD neden girmek istemiyor?



Haluk TEMEL -  Türkiye'nin 3 saatte girebileceği Şam'a ABD neden girmek istemiyor?

haluktmel@gmail.com

07 Eylül 2013, 16:57

Hatırlarsanız, bundan bir yıl önce AKP milletvekili Şamil Tayyar ne demişti?

"Türkiye isterse 3 saatte Şam'a girer"

 Kâğıt üzerindeki istatistiki rakamlara bakınca, evet Şamil Tayyar belki de haklıydı…

Ama Suriye krizi neredeyse üçüncü yılına girdi, henüz ne Şam’a girebilen oldu ne de Halep’e.

Uçağımız düşürüldü, pilotlarımızı şehit verdik, sınır ötesinden seken mermilerle vatandaşlarımız öldü.
Reyhanlı'da facia yaşadık.
Bunlara karşılık sadece çok sert tepki vermekle yetindik.

Tam Esad ve Esad karşıtı ülkeler arasındaki tansiyon rutin bir hal almaya başlamıştı ki, kimyasal silah meselesi savaş simsarlarının imdadına yetişti.

Bu kez durum farklı.
Operasyon veya müdahale…
Adına ne derseniz deyin, Suriye’deki iç savaş ilk kez devletlerarası çatışma ihtimaline kadar yükseldi.

Davutoğlu batılı devletleri müdahaleye davet ediyor, Erdoğan davetle de kalmıyor, ısrar ediyor.
Batılı devletler temkinli, bizimkiler ise dünden gönüllü.
Vurun devirin diyor.

İngiltere gereken onayı alamadı, Fransa belirsiz, Almanya isteksiz…

İş ABD’ye kaldı.

Her ne kadar Obama işin mesuliyetini kendi üstünden atmak, hatta daha geniş bir yetki almak için kararı Amerika senatosuna havale etse de, öyle ya da böyle Suriye’ye bir hamle yapacaklar.

Fakat açıklamalarına bakılırsa yapacakları müdahale başbakan Erdoğan’ı memnun edecek cinsten değil.
Sınırlı ve sembolik bir müdahale olacakmış, ucu açık olmayacakmış.
Esad’a kimyasal silah için bir cevap verilecekmiş sadece...

Peki, Türkiye'nin 3 saatte girebildiği Şam'a ABD neden girmez de, sadece sınırlı ve sembolik operasyon yapmak ister?
Nihayetinde biz bu Esad’la ABD ve müttefiklerinin işine gelmediği için düşman olmadık mı?

Evet.

O zaman neden şimdi böyle yapıyorlar?

Düşününce bulduğum 2 neden var.

1 - İran

Farkındaysanız günlerdir operasyon, füzeler, uçaklar konuşuluyor da, İran konuşulmuyor.
Adeta operasyon ve İran arasında karartma uygulanıyor.

Suriye'ye yapılacak müdahalenin hesaplamalarında İran baş faktör.
Çünkü İran Suriye'den sonra sıranın kendisine geleceğini adı gibi biliyor.

Sınırlı bir saldırı da İran belki daha ölçülü davranabilir ama bu operasyon geniş kapsamlı ve Suriye'yi tamamen mat etmeye yönelik bir operasyon olursa, can havliyle elindeki tüm kozlarını oynayabilir.
Yani ne olacaksa şimdi olsun deyip dalabilir.
-ki bu da yeni bir dünya savaşına yol açmaya kadar gidebilir.

İran başına gelecekleri tahmin ettiği için bugüne kadar Suriye’de Esad’ın yanında canla başla direndi.
Bundan sonrada aynen devam edecektir.
Karadaki çatışmalarda elinden gelen desteği verdi, kendi yetişemediği yerlerde Hizbullah’ı devreye soktu, olası bir savaş halinde de Suriye’ye hava savunmada da destek verecektir.

2- Esad sonrası belirsizlik

Sınırlı operasyonun muhtemel ikinci nedeni ise Esad sonrası Suriye'nin geleceğindeki belirsizliktir.
ABD operasyon öncesi ısrarla dedi ki, amacımız rejim değişikliği değil!
Yani Esad'ı devirmek için vurmayacağız.

Neden peki?
2 senedir yapılan onca onca gürültü patırtıdan sonra söylenecek bir söz mü bu?

Bunun da ana etkeni Esad'a alternatif bulunamaması.

Diyelim ki Esad devrildi, yerine kim geçecek?
İsmini bilen var mı?

Bakmayın siz Ankara'da Davutoğlu güdümünde kurdurulan alternatif hükumetlere.
Suriye Ulusal Konseyi'nin aslında Suriye'nin muhalif grubu olarak lanse edilmesine rağmen yine de bunlardan hiçbirinin ABD ve İsrail açısından pek geçerliliği yok.
Eğer ciddi ciddi bir alternatif lider üzerinde anlaşsalardı şimdiye çoktan o ismi parlatmışlardı.
Henüz propagandası yapılan bir isim yok.
Buna paralel olarak, iki gün gün önce başbakan Erdoğan, Esad’dan sonrası için açıklama yapmaya kalktı, fakat içi boş kaldı.
Diyebildiği sadece "her şey daha iyi olacak".

Peki nasıl?
Önceden hazırlanan bir plan var mı, yoksa temenniden ibaret mi?

Erdoğan bu Esad sonrası gelecek için belki rahat ama, ABD ve İsrail işte o gelecekten korkuyor.
Korkuyorlar, çünkü radikal İslamcı gruplara güvenmiyorlar.
Daha doğrusu Suriye'de siyasete uygun, özellikle ABD ve İsrail'in çıkarlarına uygun ülkeyi yönetebilecek birilerinin olmadığını düşünüyorlar.
ÖSO' ya güvenmiyorlar...
Çünkü başı kim sonu kim belli değil.
İçlerinde envayi çeşit radikal İslamcı örgüt var.
Siyasetten anlamıyor ÖSO, ve bildiği tek iş kan dökmek.

Görünen manzara böyle.
Henüz Esad sonrası için ciddi bir alternatif yok.
Ortada böyle bir belirsizlik olunca da ABD Suriye krizini belli bir dengede götürmeyi deneyeceklerdir.
Zaten Esad sonrası için istedikleri şartlar olgunlaşsaydı şimdiye kadar çoktan yıkmışlardı Esad’ı.
Özetle, Esad’ın varlığı da, yokluğu da sorun teşkil ediyor.

ABD’nin yapacağı sınırlı operasyonun sırrı da İran ve Esad sonrası alternatifsizliktir.

+++++

Olimpiyat zordu

2020 Olimpiyat Oyunları’nın ev sahipliğine çok yaklaştık, ama olmadı son anda kaçırdık.

Olsaydı iyi olacaktı.
Olimpiyat için yapılacak yatırımlar bir tarafa, en azından bulunmaz bir moral olacaktı.

Sağlık olsun.
Elbette olimpiyat düzenlemeyi onlardan öğrenecek değiliz.
Ama şu kulis ve lobicilik işlerini iyi öğrenmemiz lazım.
Böyle işlerde lazım oluyor.

Bu arada olimpiyat ev sahipliğini kaçırmamızı Gezi olaylarına bağlayanlarda var.
Ne kadar doğru ne kadar yanlış, yorum yapmaya gerek yok.
Eğer böyle bir kusur varsa da bu kusurun yarısı Geziciler’in yarısı da hükumetindir.

Lakin…

Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, eğer ülkeniz savaş çanlarının susmadığı, bombaların eksik olmadığı, kan akmadan hayatın sürmediği bir coğrafyada ise olimpiyat gibi organizasyonlara ev sahipliği yapabilmeniz zor.

Belki diyebilirsiniz ki; daha yedi yıl var, silahlar da susardı, savaşlar da biterdi… 

Ama öyle değil işte.
1990 yılında Irak’la başlayan savaş, aradan yıllar geçmesine rağmen başka şekillere büründü, başka topraklara sıçradı, başka bir seyirde devam ediyor.
 Kısacası bölge güvenli değil.
Her sene hangi ülke karışacak belli değil.

O sebeple biraz zordu, yine de son ana kadar zorladılar, direkten döndü.

Sağlık olsun, emeği geçenlere teşekkürler.


a45UyF587661-201307301451-05
^^^^^ - vvvvv
 

zaryop:jaro

Acliktan olmek uzere bulunan bir kopegi kurtariniz, sizi isirmayacaktir.
Insan ile kopek arasindaki baslica fark budur.

Mark twain
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home


Real Estate