Friday, October 4, 2013

(GugukluhayaT) 05-Kıymet Nadir Bindebir: Paketten 'üreme organı' çıkacak!

Bu yazıda iki şey var.
Bir abla kadınlığıyla barışık. Süper. Kadın dediğin böyle olur.
Şu üstüne deri yelekli, pazulu abilerin işediği kadın gibi değil.
O tatminsiz, cinsel kimliğiyle barışık değil.
Yaşım elli, ablada genç değil, belli.
Fakat sevdim, fena halde sevdim.
Şu vakitten sonra en azından muhabbeti iyi, hem de haddinden fazla iyi.
Öbürü gençlikte bile çekilmez.

İkinci şey, paketin içinden çıkanlar.
Paketten ne çıktı, soruyorum size ne çıktı?
Tüüürbaa aa an.
Türban kim için, neyi örter?
Kadın içindir, kadının cinselliğini örtemeye yarar.
Hayır türbanı kim icat ettiyse, saç iyidir, güzeldir ama, kadının en en en ennnnn yeri de değildir.
Saçmalık, küllüm saçmalık.

Aslında dikkat edin, islamiyet, irtica genel olarak kadın cinselliği üzerinde yürüyor.
Adeta bir fantazi kumkuması.
Pipi ve kukuya ilişkin tonlarca laf var.

Siyasi mücadeleyi kimler yapacak?
Kadınlar.
Bayrağını kimler taşıyacak?
Kadınlar.
Mücadele uğruna kimler feda edilecek?
Kadınlar.

Kadınlar gerçekten de cefakar yaratıklar.
Yaratıcı, üretici, şevkatli, sıkıntılara dayanıklı.
Ama el insaf.
Bir cinse bu kadar da çok yüklenilmez ki?
Bir başka cins bu kadar da tabansız, bu kadar da yüreksiz olmaz ki?
Saklanmışsın kadınların ardına, her işini onların sırtına yıkmışsın.
Sonra bir yiğitlik, bir yiğitlik.

Kadınlar günahkar, şeytanın ortağı, erkeğin aldatıcısı.
Erkekler, onlar saf, temiz, kandırılmaya hazır.

Elin kadını kalkacak, cilve cümbüş gırla gidecek, ve kandıracak.
Kimi oğlumuzu, kimi bizim saf, iyi kalpli, nur yüzlü prensimizi.

Bu kadar basit, bu kadar karikatürize.
Çarpık elbette, bakış çarpık.
Gerçek de değil, sanal.

İslamiyet ve başka monoteist dinler hep böyle söylüyor.
Yasak elma, Havva, Adem, ilk günah.
Kandıran Havva, azmettiren Şeytan, masum köylü Adem...

Bunu bir de kimdi o, şu meşhur gezgin gelin?
Pippa Bacca.
Ona sormalı.

Ya da Münevver Karabulut'a sormalı.
Kim şeytan, kim melek.

Ve bu ağır günahın bedelini elbette kadın ödeyecek.
Kanayacak, sürekli olarak güzel olma kaygısı çekecek.
Yetmeyecek, sürekli kaygısını çektiği güzelliğinin cezasını da çekecek.
Başka erkekler azulamasın diye eve hapsedilecek.
Acaip bir çelişki yumağıdır burası.

Sevişmek, dünyanın en keyifli işi olacak size ağır bir günah.
Sevişeceksiniz, ama zevk almayacaksınız.
Herşey üremek için, kadınlar özellikle.
Onun dışında her işe erkekler yeter.
Sevişmek mi, ona da yeterler.
Afganistan'da öyle yapıyorlar.
Aşnalar var.

Bir kadın gibi, arabada sağ tarKadın mı, evde çocuk yapıyorsun, kuluçka makinesi gibi.
Hatta hasbel kader zevk alırsın diye donunu bile çıkarmıyorsun.
Donların yarığı var, sonbaharda abdest alıp, ilkbaharda çıkarıyorsun.
Her işini aradan hallediyorsun.

Kadınlar, siyaset, sevişmek, din.
Birbiriyle ne alakasız konular değil mi?
Değil işte.
Yanılmayın, eğer bir din cinsellik, para ve dayanışma işlerine çözüm bulamıyorsa ittirin gitsin.
Ve islamiyet bu konularda çok yetkin.
En azından cemaatlerde durum böyle.


Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------


Müthiş bir 'demokrasi paketi' yazısı. Kaçırılmaz...

 

Kıymet Nadir Bindebir: Paketten 'üreme organı' çıkacak!

80'li yıllarda Ankara'da her iki dükkandan biri güzellik salonu, berber -pardon kuaför- falan değil.
Ağda yaptırmaya İzmir Caddesi'ndeki Yenişehir Hamamı'na gidiyoruz.

Bir gün öğlen tatilinde Sakarya'dan bi torba nevale almışım, hamamda da istenmeyen tüylerden kurtulup işe döneceğim.

Elimdeki torbayı hamamın soyunma odasına bırakıp çıktım bi taburenin üstüne, dengede kalmaya çalışarak dikiliyorum.
Ağdacı kız da öbür tabureye oturmuş, çek yapıştır çek yapıştır tüy yoluyor.
Bi ara kafayı kaldırıp sordu;

"Abla paket var mı?"

"Var" dedim, "soyunma odasına bıraktım"

Aradan iki dakka geçti, kız gene sordu "Abla paket var mı?"

"Var dedim ya, içerde yere bıraktım, bi sorun mu var?"

Bikaç dakka sonra kız gene, "Abla paket de var mı?"

Gözüm döndü, "Yahu elimde bi torba vardı, içeri.." derken baktım kız donumu işaret ediyor"Abla paket de alınacak mı?"

"Yok" dedim, "bacakları yol yeter"

*** *** ***

N'oldu?
Biraz edepsizce mi buldunuz yazı girişini?

Buyurun Mehmet Yılmaz'ın bugünkü yazısını okuyun.
O hani elleri deri eldivenli, başları siyah bantlı, belden üstü çıplak 70 kadar çapulcu türbanlı bacımızın üstüne işemişti (!) ya, tam o bacımızın 'oradaydım' dediği saat-dakikada oradan geçen iki kişinin kamera görüntüleri ortaya çıkmış.
İfade vermişler, ortada işeyen çıplak çapulcu falan yok.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24816351.asp

Bakınız, tesettürlü nisa 'aşağılanma' temalı cinsel fantazisini polise ifade, savcıya şikayet, kaynatasına dert yanma diye anlatıyor, ayıplanmıyor.
Halbuse biz şurada bi bacak ağdasından bahsediyoruz, 'paket' dedik, irkildiniz.
İşemeli fantazi yanında solda sıfır...

Hâlâ 'paket' dendiğinde penaltı pozisyonuna geçip bıyıkaltı sırıtırım.

O yüzden, şimdi Türkiye Cumhuriyeti Belediye Başkanı Recep'in eline Amerikalıların tutuşturduğu demokratikleşme paketinin açılma beklentisine girmişken, içinden bir tür üreme organı çıkacağına eminim.

Recep, ileri demokrasideyken "İri olacağız, diri olacağız" diyordu, şimdi ultramegahiper demokrasiye geçerken konuya direkt kafadan dalar sanıyorum"Şair burada ne demek istemiş?" babından düşündürtmez milleti.

"Yeni Anayasa yazımı" diyecek; savaşmadan anayasal yolla Türkiye'den Kürdistan kopartılması çıkacak.

"Belediyelere özerklik" diyecek; altından bölünmeye giden federal sistem çıkacak.

"Seçim barajı yüzde 7" diyecek; BDPKK'ya yarar bir düzenleme çıkacak.

Göreceksiniz, Recep'in eline verilen paketten her hal ve kârda bir tür üreme organı çıkacak ve "bölünüyoruz" diye çemkiren de okkalı bi azar işitecek

"Bizz iktidara geldiğimizde bir ülke teslim aldık, arttırdık, ürettik iki ülke çıkardık (belki de 8, 26, 29 falan).
Bizz geldiğimizde Türkiye çöldü, tek bir HALK vardı, bakınız 77 çeşit halk çıkardık.
Bölündük deyip nankörlük etmeyin!"

Etmeyin bari!..

Oturun ewinizde yiyin yoxurtlu baqlanızı.
'Bu paket de bize değmedi, teğet geçti' diyecek durum kalmadı artık.
Bu seferki hepimize gi...
pardon değecek.
Açacaklar önümüzü!

Kıymet Nadir BİNDEBİR - 30 Eylül 2013


a45UyF587661-201307301451-05

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Bir insana onu sevdigini hissettirirsen, onun gozunde senin disindaki her sey deger kazanir.

Charles Bukowski - Pis Morugun Notlari
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home


Real Estate