(GugukluhayaT) Julius Caesar (jül sezar) .....&.....Aristo'dan Üç tespit-üç tavsiye....X
Julius Caesar (jül sezar)
m.ö. 101 yılında Roma'da soylu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. sağlam bir eğitim gördüğü gibi, ailesi tarafından bir silahşor olarak yetiştirilmişti. edebiyata ve güzel sanatlara aşırı bir düşkünlüğü vardı.
fakat bu genç adam, dünya zevklerine, içkiye ve kadınlara karşı da aynı ilgiyi duyar, bu arada kendisine açılan erkek kollarına hiç çekinme duymadan vücudunu teslim ederdi. olağanüstü bir hatip, yaman bir binici, kadınları baştan çıkarmada eşi bulunmaz bir ustaydı. Roma'da genelev sokağında bir oda tutarak yıllarca sefahat içinde yaşamıştı. annesi auralia, bu çok yakışıklı, güzellikte mitoloji kahramanları adonis ve paris'le eş tutulan oğluna para yetiştirmekte güçlük çekiyordu. jül sezar, parası tükenince, arkadaşlarından ve düşüp kalktığı yosmalardan borç alır, bir daha da ödemezdi.
kırk bir yaşına geldiğinde, Roma'nın seçkin kişilerinden biri olmuştu. çağının ünlü generallerinden crassus ve pompeus ile üçlü bir anlaşma yaparak kendisini "konsül / devlet başkanı" seçtirtti. dostlarına ve düşüp kalktığı kadınlara olan 1300 talent borcunu ödemek için galya valiliği'ni de üzerine aldı. bu yetki kendisinde olmasına rağmen senato ses çıkaramadı. çünkü jül sezar'ın galya valisi olarak Roma'dan uzaklaşması ihtimali hem senato'nun hem de pompeus'un işine geliyordu. bu nedenle galya dışında bazı eyaletleri de ona bağladılar.
jül sezar'ın amacı, galya'da kendine bağlı bir ordu kurmak ve Roma'nın üzerine yürüyerek diktatör olmaktı. konsüllük süresi bir yıl sonra bitince jül sezar galya'ya gitti. sekiz yüzden fazla kenti olan bu zengin ülke onun borçlarını ödedikten başka, gerekli adamları satın alacak ölçüde zenginleşmesine de yetti. savaşlarda ele geçirilen 1 milyon tutsağın köle olarak satışından eline gecen para, jül sezar'ın en güçlü silahı olmuştu. Romalılar yüz yirmi yıl içinde galya'nın ancak güney bölgelerini ele geçirebilmişlerdi, sezar sekiz yılda bütün galya'yi roma imparatorluğu sınırları içine kattı.
yunanistan'da farsalos bölgesinde iki ordu arasında korkunç bir meydan savaşı olmuş ve sezar, pompeus'un ordusunu darmadağın etmişti. pompeus, mısır kralı ptolemeus'un yanına kaçmaktan başka çare bulamamıştı. roma artık jül sezar'ın "pençeleri" arasındaydı. dört bin kişilik seçme bir orduyla, pompeus'un arkasından mısır'a gitti. ptotemeus, başına gelecekleri anladığından, pompeus'un kafasını keserek jül sezar'a gönderdi. sezar burada, ptolemeus'un kız kardeşi kleopatra'yla uzun bir aşk hayatı yaşadıktan sonra onu mısır kraliçesi yaptı. sonra m.ö. 47 yılında anadolu'ya girerek pontus kralı pnarankes'i yendi. savaş beş gün sürmüş, sezar durumu roma senatosuna şu üç kelimeyle bildirmişti:
"veni, vidi, vici." (geldim, gördüm, yendim.)
aynı yıl roma'ya dönerek imparator oldu. önce 1 yıl için diktatör ilân edildi. senato daha sonra bu yetkiyi 10 yıla çıkardı. aradan çok geçmeden de jül sezar, ömür boyunca diktatör seçildi.
koyu cumhuriyetçiler ve soylular, roma imparatorluğunun diktatörlüğe kaymasından tedirgin olmuşlardı. sonunda, sezar'ı öldürüp cumhuriyeti kurtarmak için gizli bir örgüt kurdular. bu örgüte, sezar'ın yetiştirmesi, bir söylentiye göre de, düşüp kalktığı kadınlardan servilia'dan doğan öz oğlu brütüs de girmişti. örgüt, suikast için m.ö. 44 yılının 15 martını seçmişti. bir kâhin ona daha önceden, "15 marttan sakın" demişti. bir gece önce de karısı kötü bir rüya görmüş ve jül sezar'ın sokağa çıkmamasını istemişti. o sabah yolda, kâhin'e rastlamış ve :
"işte 15 mart geldi..." demişti. kâhin de jül sezar'a şu karşılığı vermişti :
"15 mart geldi, ama daha bitmedi...)"
jül sezar, senato'ya gelince suikastçılar çevresini sardılar. hançerleri harmanilerin altında gizliydi. içlerinden biri, siyasi hükümlü olan kardeşinin bağışlanmasını diledi. sezar onu dinlerken, suikastçılar hançerlerini çekip saldırdılar. titilus adlı bir soylu, jül sezar'ın harmanisini omuzlarından tutarak aşağı doğru yırttı. sezar, ilk önce kendini savunacak oldu, fakat vücuduna saplanmak için havaya kalkan hançerlerden birini brütüs'ün tuttuğunu görünce:
"sen de mi oğlum brütüs!?.." diye bağırdı ve harmanisini başına örterek, kendini hançer vuruşlarına bıraktı.
tam 23 yerinden hançerlenen jül sezar, cansız yere serildi. suikastçılar, sezar'ın ölümünden halkın sevinç duyacağını sanmışlardı. kanlı hançerlerini roma halkına göstererek :
"zalimin vücudu ortadan kalktı!.." diye bağırıyorlardı. fakat, roma halkının tepkisi, umdukları gibi olmadı. halk, "katillere ölüm!." bağrışlarıyla ayaklanınca kaçmak zorunda kaldılar. o sırada, senato'nun jül sezar'ı öldürenleri bağışladığı öğrenilince halk senato'ya saldırdı. yapıyı ateşe verdiler. halkın ayaklanması üzerine sezar'ın katilleri roma'dan kaçtılar ama, peşleri bırakılmadı. bunlardan, sezar'ın çok sevdiği brütüs, makedonya'da yakalanacağını görünce intihar etti.
(m.o 100-44) yillarinda yasamis unlu roma hukumdaridir caesar'in annesi normal dogum yapamadigi icin annesinin karni yarilarak cikarilmistir bundan dolayi caesar'in o donemdeki lakabi karindan dogandir gunumuzdeki sezaryanin da isim babasidir ayrica 365 gunluk devrik yila dayali takvim caesar iktidarinin eseridir yedi ayin otuzbir cekmesine caesar karar vermistir senato da caesar'i onurlandirmak icin aylardan birine julius(temmuz) adini vermistir.
*********************************************************************************************************************************************
Aristo'dan Üç tespit-üç tavsiye
Pers İmparatorluğu'nu yıkarak Yunanistan'dan Hindistan'a kadar uzanan büyük bir coğrafya parç asının hakimiyetini ele geçirip imparatorluk kurmuş, eski Yunan uygarlığının doğuya yayılmasında etkili olmuş ve efsanevi bir kahramana dönüşmüş olan Büyük İskender, felsefenin duayeni sayılan ve batı düşüncesinin en önemli filozofundan biri olan Aristo'ya bir mektup yazar ve kendisine görüş bildirmesini ister:
"Zapt Ettiğim Topraklardaki İnsanları Tahakkümüm Altında Tutabilmek İçin Neler Yapmalıyım?"
1- Ülkenin İleri Gelen İnsanlarını Sürgüne mi Göndereyim?
2- Ülkenin İleri Gelen İnsanlarını Hapse mi Atayım?
3- Ülkenin İleri Gelen İnsanlarını Kılıçtan mı Geçireyim?
Aristo'nun tespiti şöyle olur:
1- Sürgünde Toplanıp Sana Karşı Başkaldırırlar,
2- Hapishaneler Militan Yuvası Olur, Kontrolden Çıkar,
3- Onlardan Sonraki Kuşak İntikam Hırsıyla Büyür, Tahtını Sallar.
Çözüm olarak da şu nasihati verir:
1- İnsanların Arasına Nifak Tohumları Ekeceksin,
2- Birbirleriyle Savaşınca Hakem Olarak Kendini Kabul Ettireceksin,
3- Ama Anlaşmaya Giden Bütün Yolları Tıkayacaksın.
************************************************************************************************************************************
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email to gugukluhayat+unsubscribe@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at http://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/groups/opt_out.
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home