Friday, November 15, 2013

(GugukluhayaT) 05-Mümtaz İdil : Haddinizi bilin. Yalakalığın sonu ayakçılıktır


Mümtaz İdil : Haddinizi bilin. Yalakalığın sonu ayakçılıktır

Polemik yazıları hiç tarzım değil, ama bu bir polemik değil, o yüzden yazma ihtiyacı duydum.

Ünlü tarihçi H.Karr (Tarih Nedir diye bir kitabı yayınlandı Türkçe'de) der ki, "tarihin alternatifi yoktur.
Eğer Sezar Rubikon ırmağını atla geçmeye çalışırken düşüp boğulsaydı, tarih nasıl olurdu?"
Bunun cevabı yoktur.

"Olmasaydı da olurduk" ilanının temelinde aslında bu yatıyor.
Geriye dönüp tarihi canlandıracak ve Sakarya Meydan Muharebesi'nde yenilseydik ne olacaktı diyecek halimiz yok.

Akit gazetesinin sırtını Sancaktar holdinge dayayıp bunu tam sayfa ilan vermesinin en büyük nedeni, Vahdettin'e olan "Stockholm Sendromu"dur.

(Bu gerici derginin çıkmasına ön ayak olan ismi çoğunuz yakından biliyorsunuz:

Hakan Albayrak, azılı bir Atatürk düşmanı.
Atatürk'e hakaretten 2003 yılında 15 ay hapis cezasına çarptırıldı ama cezaevinde altı ay yatıp çıktı.
Sonra da bulduğu her yerde bu suçu işlemeye devam etti, ediyor.)

Hayranlık öylesine büyük boyutlardadır ki, genç kızlarımızdan bazıları televizyonlara çıkıp, "İngilizler işgal etseydi keşke, İngilizceyi su gibi konuşurduk" diyebilecek kadar karakter değiştirmiş, hırpalamıştır.

İspanya Franko'ya karşı iç savaş verdiğinde, yurtseverler Guernica'ya sığınıyorlardı.
Guernica halkı yurtseverleri reddetmemişti, ama faşizmin başına indireceği bombalardan korktuğu için, bir an önce kenti terk etmelerini de istiyordu.
Çocukları için istiyordu.
Bütün gidiş ve geliş yolları tıkanan yurtseverler ise çan sesiyle Franko askerleri arasında sıkışmış kalmıştı.

Guernica hazin bir öyküdür.
Tüm devrimcilerin, dünyayı kapitalizme rağmen, para gücüne rağmen değiştirebileceğine inanan insanların öyküsüdür.

Mesele Türkiye'nin kocaman bir Guernica tablosuna dönüşmesi.

Neyzen Teyfik'i "tek" geçiyorum, onun dizeleriyle bu aklını kaybetmişlere cevap verme şansınız yok.
Bilimsel ya da toplumsal argümanlarlar ise onlar için asla birer kanıt veya savunma değildir.

Geriye, onların bildiği dilden söz etmek gerekiyor.
Okurlar mı, okumazlar mı, bilinmez ama cevap veremeyecekleri kesin.

Dünyada iki ülke vardır biri Türkiye diğeri Bolivya…
İkisi de kurucusuyla anılır.
Simon Bolivar işgalci İspanyollara karşı bağımsızlık savaşı vermiştir, Atatürk de işgalci Avrupa ülkelerine.
Simon Bolivar hayalindeki Büyük Bolivya'yı kuramamıştır ama Bolivya hala yaşamaktadır, Atatatürk ise Büyük Türkiye diye yola çıkmamış, bize dünyanın en verimli topraklarını armağan etmiştir.
Bunu reddetmek "yetmez ama evet"çilerin, "Akit" adıyla yayımlanan gazetelerin işidir.

Olmasaydı olur muyduk?
Elbette olurduk.
Elbette bir anadan doğar ve yaşardık.
İşgal altında da olsa, yaşadığımız toprakları savunurduk.
Irak'taki Barzani, Talabani hükümranlığında bir ülke olurduk.
Banka hesapları şişkin, ülkesi fakir bir devşirme sosyalist olurduk.

Gerçekten olmasaydı da olurduk.
Bir şekilde mutlaka dünyaya gelirdik ve yaşardık.
Bağımsızlık mı, o da aklın sınırları içinde olurdu.

(İşgaldeki hali sakın unutma/Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.
/Sen anandan yine çıkardın amma/Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

Atatürk bu ülkenin sadece bayrağını, vatanını ve inancını değil, aynı zamanda ırzını, yani namusunu kurtardı ki bunu görmemek için münafık olmak gerekiyor.)

Olurduk, ama "olmasaydı da olurduk" diyemezdik.

Haddinizi bilin.
Yalakalığın sonu ayakçılıktır.

İbrik taşımayın, çocuklarınıza anlatacak hikayeleriniz olsun.


a45UyF587661-201307301451-05

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Kiskanclik hastaliklarin en kotusudur.

Hz.Ali
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home


Real Estate