(GugukluhayaT) DERLEMELER.............G
Ben evli bir adamım
Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış.
Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış.
Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor.
Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş..
Aspirinleri içerken,komodindeki not dikkatini çekmiş;
''Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş.
Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor. Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun? Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette: Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp,pantalonunu çıkarmaya çalıştığında,
"Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin.
Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış.
Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor.
Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş..
Aspirinleri içerken,komodindeki not dikkatini çekmiş;
''Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş.
Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor. Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun? Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette: Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp,pantalonunu çıkarmaya çalıştığında,
"Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Her yerde şiddet olabilir. Olasılıkla sizin oralarda da vardır.
Yazının içeriğini oluşturan soru şudur: Bir insanın şiddete başvurması için ne gerekir? Şiddet açığa çıkmadan önlemek mümkün müdür?
New York Üniversitesi psikiatri profesörlerinden Dr. Gilligan şiddet konsepti üzerinde yıllardır çalışan bir eğitimci. Profesör, şiddet kullanarak öldüren ya da yaralayan insanlarda, aşağılanma eyleminin utanç güdüsüne dönüşerek ortaya çıktığını savunuyor. Sonuçta böyle insanların içsel olarak uyuştuklarını hatta belki de yaşayan ölü haline geldiklerini savunuyor.
Sevdiği biri tarafından reddedilmek, işten çıkarılmak, yetersizlik hissi ve başarısızlık şiddetin çıkış kaynağı olabiliyor.
Hemen herkes reddedilme duygusunu tadar, hayal kırıklığına uğrar ve çaresizlik içinde şiddete başvurma isteğine kapılır. Böyle durumlarda bazıları kamçılanarak daha çok çalışıp başarının peşine düşerken diğerleri hissettikleri aşağılanmanın acısını çıkarmak için kaba kuvvete ve şiddete yönelir. Bu çaba özde, kaybedilen özgüvenin geri alınma çabasıdır. Bu nedenle Dr. Gilligan “yapılması gereken şeyin bu tür bireylere özgüven kazandırma yollarının aranmasıdır” diyor.
Dr. Gilligan’ın asıl önerdiği çözüm şiddeti bir halk sağlığı sorunu olarak ele almak ve önleyici çalışmalar sırasında kamu sağlığı konseptinden yola çıkmak.
Profesör bu işin kolay olmadığının bilincinde. Öncelikle silah satışlarında azaltmaya gidilmesini öneriyor. Sosyoekonomik sorunların da şiddet olaylarında önemli rol oynadığını söylüyor. “İşsizlik arttığında şiddet de artıyor” diyen professor işsizlerin daimi işsizlik sigortası almasının şiddeti dolaylı yönden azaltacağı görüşünde. Ya da başarısızlık ve işten atılma gibi durumlarda utanç hisseden insanların daha kötü hissetmelerini önleyici çalışmalardan söz ediyor. Profesör daha da ileri giderek toplumda herkesin kendini sorumlu hissetmesini, kimseyi dışlamadan ortak paydada buluşmanın yöntemlerini aramayı öneriyor. Şiddete daha az başvurulan bir toplum olmanın, bütün bireylerin katkısıyla olacağını savunan professor, bu bilincin zamanla geliştirilebileceğini savunuyor.
Oralarda da şiddet var mı?
Profesörün önerileri her toplumda işe yarar mı?
Şiddete neden olabilecek olayların gerisindeki şartlar değiştirilirse şiddet engellenebilir mi?
Evde, okulda, ofiste, mahallede, apartmanda, komşular arasında oluşabilecek sorunları önceden tahmin etmenin ve önlemenin yolları var mıdır?
Şiddet halk sağlığı sorunu olarak düşünülmeli midir?
Şiddeti azaltmak için yetişkinler yerine çocuklara ve ergenlere mi öncelik verilmelidir?
Uyuşmazlık çözümlemesi okullarda ders olarak verilmeli mi?
Anababaların şiddetten uzak durmaları için nasıl bir yetişkin eğitimi gerekir? Halk arasında silah kullanımı yasaklanmalı mı?
Dayak atan ebeveyn cezalandırılmalı mı?
TV’de manasız ve şiddet dolu programlar çocukların uyanık olduğu saatlerde önlenmeli mi?
Yaz tatillerinde çocukların ve gençlerin gidebilecegi, yapıcı ve yaratıcı kamplar çocukları şiddetten uzaklaştırarak meşgul tutmaya yarar mı?
Şiddet riskinin yüksek olduğu çeverelerde gençlerin, ailelerin, okulun, mahallenin ve güvenlik görevlilerinin koordinasyon içinde olması başlangıç için çözüm olur mu?
Profesörün “şiddet toplumsal bir sağlık sorunudur ve herkesin sorumluluk hissetmesi gerekir” çıkarımına katırlıyor musunuz?
Sizin oralarda da şiddet var mı?
Yazının içeriğini oluşturan soru şudur: Bir insanın şiddete başvurması için ne gerekir? Şiddet açığa çıkmadan önlemek mümkün müdür?
New York Üniversitesi psikiatri profesörlerinden Dr. Gilligan şiddet konsepti üzerinde yıllardır çalışan bir eğitimci. Profesör, şiddet kullanarak öldüren ya da yaralayan insanlarda, aşağılanma eyleminin utanç güdüsüne dönüşerek ortaya çıktığını savunuyor. Sonuçta böyle insanların içsel olarak uyuştuklarını hatta belki de yaşayan ölü haline geldiklerini savunuyor.
Sevdiği biri tarafından reddedilmek, işten çıkarılmak, yetersizlik hissi ve başarısızlık şiddetin çıkış kaynağı olabiliyor.
Hemen herkes reddedilme duygusunu tadar, hayal kırıklığına uğrar ve çaresizlik içinde şiddete başvurma isteğine kapılır. Böyle durumlarda bazıları kamçılanarak daha çok çalışıp başarının peşine düşerken diğerleri hissettikleri aşağılanmanın acısını çıkarmak için kaba kuvvete ve şiddete yönelir. Bu çaba özde, kaybedilen özgüvenin geri alınma çabasıdır. Bu nedenle Dr. Gilligan “yapılması gereken şeyin bu tür bireylere özgüven kazandırma yollarının aranmasıdır” diyor.
Dr. Gilligan’ın asıl önerdiği çözüm şiddeti bir halk sağlığı sorunu olarak ele almak ve önleyici çalışmalar sırasında kamu sağlığı konseptinden yola çıkmak.
Profesör bu işin kolay olmadığının bilincinde. Öncelikle silah satışlarında azaltmaya gidilmesini öneriyor. Sosyoekonomik sorunların da şiddet olaylarında önemli rol oynadığını söylüyor. “İşsizlik arttığında şiddet de artıyor” diyen professor işsizlerin daimi işsizlik sigortası almasının şiddeti dolaylı yönden azaltacağı görüşünde. Ya da başarısızlık ve işten atılma gibi durumlarda utanç hisseden insanların daha kötü hissetmelerini önleyici çalışmalardan söz ediyor. Profesör daha da ileri giderek toplumda herkesin kendini sorumlu hissetmesini, kimseyi dışlamadan ortak paydada buluşmanın yöntemlerini aramayı öneriyor. Şiddete daha az başvurulan bir toplum olmanın, bütün bireylerin katkısıyla olacağını savunan professor, bu bilincin zamanla geliştirilebileceğini savunuyor.
Oralarda da şiddet var mı?
Profesörün önerileri her toplumda işe yarar mı?
Şiddete neden olabilecek olayların gerisindeki şartlar değiştirilirse şiddet engellenebilir mi?
Evde, okulda, ofiste, mahallede, apartmanda, komşular arasında oluşabilecek sorunları önceden tahmin etmenin ve önlemenin yolları var mıdır?
Şiddet halk sağlığı sorunu olarak düşünülmeli midir?
Şiddeti azaltmak için yetişkinler yerine çocuklara ve ergenlere mi öncelik verilmelidir?
Uyuşmazlık çözümlemesi okullarda ders olarak verilmeli mi?
Anababaların şiddetten uzak durmaları için nasıl bir yetişkin eğitimi gerekir? Halk arasında silah kullanımı yasaklanmalı mı?
Dayak atan ebeveyn cezalandırılmalı mı?
TV’de manasız ve şiddet dolu programlar çocukların uyanık olduğu saatlerde önlenmeli mi?
Yaz tatillerinde çocukların ve gençlerin gidebilecegi, yapıcı ve yaratıcı kamplar çocukları şiddetten uzaklaştırarak meşgul tutmaya yarar mı?
Şiddet riskinin yüksek olduğu çeverelerde gençlerin, ailelerin, okulun, mahallenin ve güvenlik görevlilerinin koordinasyon içinde olması başlangıç için çözüm olur mu?
Profesörün “şiddet toplumsal bir sağlık sorunudur ve herkesin sorumluluk hissetmesi gerekir” çıkarımına katırlıyor musunuz?
Sizin oralarda da şiddet var mı?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Tıpkı EYVALLAH.. gibi,
Bir KURTULUŞ kelimesidir " NEYSE" !!
Bir KURTULUŞ kelimesidir " NEYSE" !!
Dönmeyecekleri beklemekten,
Üzüldüklerinden,
Söylemediklerinden,
... Söyleyemediklerinden,
Bir türlü GEÇMEYİ BİLMEYEN o geçmişten,
İçerlediklerinden,
Omzundaki yükten,
Dolan gözlerden,
DEFOLUP gidenlerden,
Unutulmuş sözlerden,
Tutulmamış yeminlerden...............
İnsanların;
ne kadar da ALÇALABİLECEĞİNİ GÖRÜRKEN,
bazen İHTİYACIN olan tek şey:
Üzüldüklerinden,
Söylemediklerinden,
... Söyleyemediklerinden,
Bir türlü GEÇMEYİ BİLMEYEN o geçmişten,
İçerlediklerinden,
Omzundaki yükten,
Dolan gözlerden,
DEFOLUP gidenlerden,
Unutulmuş sözlerden,
Tutulmamış yeminlerden...............
İnsanların;
ne kadar da ALÇALABİLECEĞİNİ GÖRÜRKEN,
bazen İHTİYACIN olan tek şey:
başını çevirip NEYSE.. demekten başka bir şey değildir..
DARALDIĞIN zamanlar olur,
BUNALDIĞIN anlar ve
" üstüne üstüne gelen duvarlar.. "
Kimselerin seni ANLAMADIĞI zamanlar ve,
kimsenin DİLİNİ bilmediği anlar.....
Bazen NEYSE.. tutar ellerinden,
kimselerin KAR ETMEDİĞİ işte o ZAMANLAR..
kimselerin KAR ETMEDİĞİ işte o ZAMANLAR..
Sen bakma UFAK-TEFEK ÇELİMSİZ HALİNE,
bir KURTULUŞ kelimesidir " NEYSE" !!
bir KURTULUŞ kelimesidir " NEYSE" !!
Gidenlere...............
Dönenlere...........
Dönmeyeceklere................
Üzenlere............
Anlamayanlara,
Anlamayacaklara................
Değer verince, kendini hemen bi halt sananlara...........
İnsan yaratılışının farkında olmayanlara........
Yüreğinde merhamet duygusu olmayanlara...........
Aklı fikri belinden aşağı çalışanlara..........
Dönenlere...........
Dönmeyeceklere................
Üzenlere............
Anlamayanlara,
Anlamayacaklara................
Değer verince, kendini hemen bi halt sananlara...........
İnsan yaratılışının farkında olmayanlara........
Yüreğinde merhamet duygusu olmayanlara...........
Aklı fikri belinden aşağı çalışanlara..........
Ve................
Sağı solu, önü arkası her yeri ayrı oynayanlara.........
- NEYSE !!..
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email to gugukluhayat+unsubscribe@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at http://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/groups/opt_out.
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home